Sizi engelli bireylere yardımcı olan uzmanımıza yönlendirmeden önce, bağlı bulunduğunuz eyalette Vatandaşlık sürecinden sorumlu dairenin web sitesini incelemenizi ve başvuru sürecinin randevu ile mi yoksa belgeleri en baştan online olarak yükleyerek mi yapıldığını kontrol etmenizi öneririm.
Bunun dışında, engelli bireylere vatandaşlık başvurusu sırasında istisnalar tanınmaktadır. Ancak bunun kapsamı ve nasıl işlediği eyaletlere göre değişiklik gösterebilmektedir. Bazı durumlarda kişilerden "Härtefallantrag" (zor durumda olduğunuzu kanıtlamaya yönelik başvuru) yapması istenmekte ancak bu durum da birtakım bürokratik sorunlar yaratabilmektedir.
Bu konudaki danışmanımız @Veli Filar
bu gönderiye etiketli. Kendisi size kapsamlı bir yanıt verecektir. Bunun dışındaki durumlarda da sorularınızı iletmekten lütfen çekinmeyin.
İyi günler dilerim!
Veli Filar
Merhaba,
Sorunuz için teşekkür ederiz.
Tatildeydim ve zamanında yazamadım.
Sizi engellilik konusunda bilgilendirmekten memnuniyet duyarım (benim de 100de 100var ve tekerlekli sandalyedeyim).
Ancak bunun vatandaşlığa kabulü ne ölçüde etkilediğini size söyleyemem.
Bunu belirtmenin bir avantaj olup olmadığından emin değilim, ve size yanlış bir şey söylemek istemiyorum.
Eren Paydaş'ın da belirttiği gibi engellilik, belirli koşullar altında vatandaşlığa kabul başvurusunda zorluk yaratabiliyor.
Ama bunlardan birine bir yıl içinde yapabilsen, daha iyi olur.
Bir (B1 kursunu tamamlayın) veya o diğerleri (iş bulmak ve kendinizi finanse etmek) Yaratacaktı.
Bu kesinlikle sizin için faydalı olacaktır ve o zaman engelliliğiniz o kadar da önemli olmayacaktır. Ancak vatandaşlığa kabul için iletişime geçilecek doğru kişi ben değilim.
Engelliliğime (tekerlekli sandalye kullanıcısı) rağmen bireysel olarak çalışabiliyorum ve devletten herhangi bir transfer yardımı almıyorum.
Bu konuda diğer profesyonellere danışmanızı rica ediyorum.
teşekkürler ve saygılar ile
Veli
rados
Güncellendi:
cevabiniz icin tesekkürler ama benim durumum sizden cok farkli, ben hastaligimdan dolayi zaman zaman nöbet gecirmekdeyim bir dil kursuna gittigim zaman, kurs sirasinda nöbet gecirirsem o zaman o gün eve veya hastaneye gitmek zorundayim, bir iste calisirkende bu böyle, bu yüzden kimse beni ise almak istemiyor veya isten cikartiyor. yani fiziksel bir hastaligim yok. bu gerekcelerle kursu basariyla tamamliyacagimdan ve gereken diger kriterleri saglayabilecegimden süpheliyim.
Veli Filar
Merhabalar
bunu sizden duyduğuma çok üzüldüm.
Astımlı veya epileptiklerde de durum aynıdır yada cok benziyor.Ataklar arasındaki sürenin çok uzun olması için bunların tıbbi yönden iyi kontrol edilmesi gerekir.
Bu da saldırı sayısının yılda bir, iki ya da üç kez olabileceği anlamına geliyor. Bu örnekte bu, işveren için hastalık olarak yalnızca 3-6 günlük devamsızlık anlamına gelmektedir.
Elbette bu herkes için geçerli değil.
Almanya'nın hangi şehrinde yaşadığınızı sorabilir miyim?
Peki Alman vatandaşlığına başvurma nedenleriniz neydir?
Her şeyden önce şu anki ikamet durumunuzun ne olduğu da önemli?
Bu başvurunun ailevi nedenleri varsa başvuru sürecini olumlu etkileyebilecek bir veya iki seçenek söz konusu olabilir.
Lütfen ifademi bağışlayın, ama bana öyle geliyor ki, yapabileceklerinizden çok, engelliliğinizden korkuyorsunuz.
Büyük bir engeli olan bir kişi olarak size kesinlikle şunu söyleyebilirim ki, nöbet geçirmediğiniz zaman, bir fark yaratabileceğiniz zamandır. O zaman lütfen aynısını yapın.
Ayrıca kendi tecrübelerimden de biliyorum ki, bir engelin arkasına saklanmanın hiçbir anlamı yok.
Çünkü ancak engelli olmayan biriyle aynı başarıyı elde ettiğimizde, ben de bunu yapabilirim diyebilirsiniz.
Sizlere bu konuda iyi şanslar diliyorum
Saygılarımla
rados
almanyada nrw bölgesinde yasiyorum. almanya vatandasligini almak istememim sebepi bürokratik islemleri daha aza indirgemesi. ikamet durumum 1951 cenevre sözlesmesi kapsami. ailevi sorunlarim, bulunmamaktadir. engelligimden korkuyorum cünkü özellike b1 almanca sinavi bana büyük stres yükleyecek . ayrica söyledigim gibi düzenli olarak derslere giremyebilirim veya sinav gününde asiri baski altinda olarak, sinavi kaybedebilrim. engellligin arkasinda saklanmyorum sadace kendimi garanti altina almak istiyorum, cünkü hastaligim nedeniyle basarisiz olursam belki 1yil kaybecedicegim ve bütün bürokratik islemlere yeniden baslamak zorunda kalicagim,
her insanin engelligi farklidir , fiziki engellik cogu zaman problem olmayabiliryor, ögretmen. avukat, veya baska kamu kuruluslarinda bile calisabilirsiniz. ama sorun psikolojik oldugu zaman zaten kullanilan ilaclarin yan etkisiyle beraber hastaligin verdigi sorunlar durumu iki kat artiriyor. bazen kullandigim ilaclar , kasilma. halüsülasyon, bitkinlik. unutkanlik. eve kapanma, kalabalik icinde duramam intihar etme istegi yapabiliyor, bu sartlar altindan bir bazi kriterleri yerine getirme stresi eklenince isler daha kötü bir hal alabiliyor. ayrica bir cok is yeri hasta insanlari calistirmak istemiyor. herkes sizin kadar toleransli olmayabiliyor.
tabiki baski altinda olmadan b1 kursunu tamamlmak isterim ama bu basarbilme endisesi bile sorunlarimi iki kat artirtacak.
Veli Filar
Merhabalar,
o zaman mülteci bir kişi olduğunuzu varsayıyorum. Bürokrasiden ne kastettiğinizi şimdi anlıyorum. Özellikle hizmetlerinizi Lageso tarafindan- üzerinden alıyorsanız.
Bu, uygun sağlık veya tıbbi bakım almayı daha da zorlaştırıyor.
Ancak mülteci statüsünden vatandaşlığa geçiş daha da zorlaşıyor. Ama ikamet durumunuz değiştiğinde bürokrasinin de iyiye doğru değiştiğini söyleyebilirim. Almanya'da (Türk vatandaşı olarak) yerleşme izni ve çalışma izni almış olsaydınız, pek çok engel ortadan kalkardı.
Bu, geçiş kartınız geçerli olduğu sürece geçerlidir.
Çalışabiliyorsanız, çalışmaya istekliyseniz ve Almanya'daki iş piyasasında blulunuyorsanız bunu alacaksınız.
Daha sonra kendinizi bir iş ilişkisi içinde bulmayı başarırsanız,
- vergi indirimleri,
- ek izin,
- işten çıkarılmaya karşı özel koruma gibi
dezavantajlara ilişkin tüm tazminatları alacak veya bunlara erişebileceksiniz. Ve bunlara da hakkınız var.
Türkiye'de askerlik hizmetini tamamlamışsanız (ya da tahliye olmuşsanız) pasaportunuzu 1, 2, 3, 5 ya da 10 yıl uzatmanızda herhangi bir zorluk yaşanmaz. Türk konsolosluklarında bu nispeten kolaydır.
Aşağıdaki cümleleri bizzat ben kendimden, size yöneltiyorum:
Engelli ve ben de sağlıklı olmayan biri olarak, size şunu söyleyebilirim:
Başarısızlık korkusu, başarılı olma baskısı, aksilikler, yeni başlangıçlar ve ayrımcılığın üstesinden gelmek için her gün karşılaşılan zorluklar bana yabancı değil. Özel, aile ve profesyonel günlük yaşamda. Hem kendi ortağimda/ailemde/Iş yerimde, gördüğümü, gecirdiğimi, bildiğimi, siz yaşamak istemeszsiniz.
Örneğin Almanca kursu b1'i alırsanız, sadece siz kazanabilirsiniz.
Bu kursun süresinde zarfında iş aramanıza gerek yoktur (kimse demez iş arayin diğe), kendinizi yalnızca kursa adayabilirsiniz. Sınavı geçemeseniz bile ne olacak ki?
Sınavı geçememiş olabilirsiniz, ancak vatandaşlık bile olmak olan istediğiniz, göçmenlik ülkesinin dili hakkında daha fazlasını öğrendiniz. Kimse bunu sizden alamaz.
Yoksa yeni Vatanınızın dilini bile mi bilmek istemiyormusunz?
Ve inanın bana, biz (siz ve ben) de hangi hastalıklara ve sakatlıklara sahip olduğumuzla değil, hâlâ yapmayı başardıklarımızla ve bu topluma bir şeyler vermeye istekli olduğumuz durumlarla ölçülüyoruz.
Bununla sadece işgücü piyasasındaki bir işi kastetmiyorum (bu onun sadece bir parçası).
Bir de çok önemli olan şey, örneğin başkaları gülümsediğinde kalbinizi dolduran, sorumluluğu üstlenen ve her zaman her şeyi başkalarına bırakmayan insanlar olduğu için şükreden gönüllülük çalışması.
Eğer biz bir şey vermezsek kendimizden - başkalarından ne bekliyebiliriz????
Umarım sizi biraz cesaretlendirebilmişimdir inşallah, ve kalkıp bir şeyler yapmanız için sizi motive edebilmişimdir.
"Bir şey" - her zaman "hiç yoktan" daha iyidir"...
engelli kisiler icin vatandasliga gecmek icin istenen belgelere ulastim, cok zorlu bir yol görünüyor, benim icin b1 sinavindan daha stresli olacagi gözüyor. simdi b1 almak ve kendi gecimimi saglamak daha stressiz ve kolay geliyor.
Veli Filar
Merhabalar,
“Siz yine en az dirençle karşılaşacağın yolu seçmeye çalışiyorsunuz”!
Bunu kendiniz için çok kolaylaştırmaya deniyorsunuz.
Dili öğrenmek, onlara kendi yaşam standardınızı finanse etmekten daha stresli görünüyor.
Size bir sorum var:
Kendi yaşam standartlarınızı desteklemeye yetecek kadar para kazandıracak hangi işi yapmak isterdiniz/düsünüyorsunuz?
Yalnızsanız ve yalnız yaşıyorsanız en az ayda 1.350 civarında net kazanmanız gerekir.
(Örnek bir hesaplama) En azından yaklaşık olarak şu değerlere sahip olduğunuzu varsayıyorum:
700 € kira,
500 € Yaşam masrafları için
150 € telefon, elektrik, gaz ödemeniz gerekiyor veya ödemeniz gerekiyor en azindan.
Bakıma muhtaçsanız veya bakım ödeneği alıyorsanız, bu, bakımınız için gerekli olduğundan, gelir olarak sayılmaz.
Öte yandan Almanca bilginiz yok.
En azından İngilizce konuşabilir misin?
Almanya'da asgari ücret saat başına 12,50 Euro'dur.
Bu, 8 saat günde calismadan (100€)(haftada 5 gün (500€) x 4 hafta/ay boyunca 2.000€ brüt olacaktır.
O zaman brüt 2.000€'ya sahip olursunuz. Şanslıysanız, tek kişi olarak gelir vergisi sınıfı 1'e sahip olacaksınız ve belki 1.300 € - 1.400 € net elde edeceksiniz.
Nöbetler eşlik ediyorsa hasta veya engelliyiniz ne olacak?
Bu durumda tüm bunlara tahammül edecek bir işvereni bulmanın daha kolay olacağını mı düşünüyorsunuz?
Ayrıca bu durumda Türk kökenli işverenlerle sınırlı oluyorsunuz.
Kendi ufkunuzu sınırladığınızı düşünmüyor musunuz?
Tam zamanlı çalıştığınız için Almanca öğrenme fırsatınız, zamanınız ve enerjiniz neredeyse yok olur.
Milliyetini istediğiniz devlet için?
Calıstıgınız anda neredeyse hiç kimse kursun masraflarını ödemek istemez ve zor bulunur.
Şu anda bunu ücretsiz olarak yapabilirsiniz.
Aileniz varsa ya da kurmak istiyorsanız, masrafları kendi başına karşılamanız neredeyse imkansızdır.
Daha önce mesajlarımda da belirttiğim gibi, kendiniz için doğru kararı vermeniz ve ona göre hareket etmeniz için, parmaklarımı çapraz tutuyorum.
Eğer öncelikli olarak vatandaşlığa alınma taraftarıysanız, bunun için iletişime geçilecek doğru kişi olmadığım için sizden forumdaki diğer meslektaşlarımla iletişime geçmenizi rica ediyorum.
Yanıtla (8)
Merhaba @rados, sorunuz için teşekkür ederiz.
Sizi engelli bireylere yardımcı olan uzmanımıza yönlendirmeden önce, bağlı bulunduğunuz eyalette Vatandaşlık sürecinden sorumlu dairenin web sitesini incelemenizi ve başvuru sürecinin randevu ile mi yoksa belgeleri en baştan online olarak yükleyerek mi yapıldığını kontrol etmenizi öneririm.
Bunun dışında, engelli bireylere vatandaşlık başvurusu sırasında istisnalar tanınmaktadır. Ancak bunun kapsamı ve nasıl işlediği eyaletlere göre değişiklik gösterebilmektedir. Bazı durumlarda kişilerden "Härtefallantrag" (zor durumda olduğunuzu kanıtlamaya yönelik başvuru) yapması istenmekte ancak bu durum da birtakım bürokratik sorunlar yaratabilmektedir.
Bu konudaki danışmanımız @Veli Filar bu gönderiye etiketli. Kendisi size kapsamlı bir yanıt verecektir. Bunun dışındaki durumlarda da sorularınızı iletmekten lütfen çekinmeyin.
İyi günler dilerim!
Merhaba,
Sorunuz için teşekkür ederiz.
Tatildeydim ve zamanında yazamadım.
Sizi engellilik konusunda bilgilendirmekten memnuniyet duyarım (benim de 100de 100var ve tekerlekli sandalyedeyim).
Ancak bunun vatandaşlığa kabulü ne ölçüde etkilediğini size söyleyemem.
Bunu belirtmenin bir avantaj olup olmadığından emin değilim, ve size yanlış bir şey söylemek istemiyorum.
Eren Paydaş'ın da belirttiği gibi engellilik, belirli koşullar altında vatandaşlığa kabul başvurusunda zorluk yaratabiliyor.
Ama bunlardan birine bir yıl içinde yapabilsen, daha iyi olur.
Bir (B1 kursunu tamamlayın) veya o diğerleri (iş bulmak ve kendinizi finanse etmek) Yaratacaktı.
Bu kesinlikle sizin için faydalı olacaktır ve o zaman engelliliğiniz o kadar da önemli olmayacaktır. Ancak vatandaşlığa kabul için iletişime geçilecek doğru kişi ben değilim.
Engelliliğime (tekerlekli sandalye kullanıcısı) rağmen bireysel olarak çalışabiliyorum ve devletten herhangi bir transfer yardımı almıyorum.
Bu konuda diğer profesyonellere danışmanızı rica ediyorum.
teşekkürler ve saygılar ile
Veli
cevabiniz icin tesekkürler ama benim durumum sizden cok farkli, ben hastaligimdan dolayi zaman zaman nöbet gecirmekdeyim bir dil kursuna gittigim zaman, kurs sirasinda nöbet gecirirsem o zaman o gün eve veya hastaneye gitmek zorundayim, bir iste calisirkende bu böyle, bu yüzden kimse beni ise almak istemiyor veya isten cikartiyor. yani fiziksel bir hastaligim yok. bu gerekcelerle kursu basariyla tamamliyacagimdan ve gereken diger kriterleri saglayabilecegimden süpheliyim.
Merhabalar
bunu sizden duyduğuma çok üzüldüm.
Astımlı veya epileptiklerde de durum aynıdır yada cok benziyor.Ataklar arasındaki sürenin çok uzun olması için bunların tıbbi yönden iyi kontrol edilmesi gerekir.
Bu da saldırı sayısının yılda bir, iki ya da üç kez olabileceği anlamına geliyor. Bu örnekte bu, işveren için hastalık olarak yalnızca 3-6 günlük devamsızlık anlamına gelmektedir.
Elbette bu herkes için geçerli değil.
Almanya'nın hangi şehrinde yaşadığınızı sorabilir miyim?
Peki Alman vatandaşlığına başvurma nedenleriniz neydir?
Her şeyden önce şu anki ikamet durumunuzun ne olduğu da önemli?
Bu başvurunun ailevi nedenleri varsa başvuru sürecini olumlu etkileyebilecek bir veya iki seçenek söz konusu olabilir.
Lütfen ifademi bağışlayın, ama bana öyle geliyor ki, yapabileceklerinizden çok, engelliliğinizden korkuyorsunuz.
Büyük bir engeli olan bir kişi olarak size kesinlikle şunu söyleyebilirim ki, nöbet geçirmediğiniz zaman, bir fark yaratabileceğiniz zamandır. O zaman lütfen aynısını yapın.
Ayrıca kendi tecrübelerimden de biliyorum ki, bir engelin arkasına saklanmanın hiçbir anlamı yok.
Çünkü ancak engelli olmayan biriyle aynı başarıyı elde ettiğimizde, ben de bunu yapabilirim diyebilirsiniz.
Sizlere bu konuda iyi şanslar diliyorum
Saygılarımla
almanyada nrw bölgesinde yasiyorum. almanya vatandasligini almak istememim sebepi bürokratik islemleri daha aza indirgemesi. ikamet durumum 1951 cenevre sözlesmesi kapsami. ailevi sorunlarim, bulunmamaktadir. engelligimden korkuyorum cünkü özellike b1 almanca sinavi bana büyük stres yükleyecek . ayrica söyledigim gibi düzenli olarak derslere giremyebilirim veya sinav gününde asiri baski altinda olarak, sinavi kaybedebilrim. engellligin arkasinda saklanmyorum sadace kendimi garanti altina almak istiyorum, cünkü hastaligim nedeniyle basarisiz olursam belki 1yil kaybecedicegim ve bütün bürokratik islemlere yeniden baslamak zorunda kalicagim,
her insanin engelligi farklidir , fiziki engellik cogu zaman problem olmayabiliryor, ögretmen. avukat, veya baska kamu kuruluslarinda bile calisabilirsiniz. ama sorun psikolojik oldugu zaman zaten kullanilan ilaclarin yan etkisiyle beraber hastaligin verdigi sorunlar durumu iki kat artiriyor. bazen kullandigim ilaclar , kasilma. halüsülasyon, bitkinlik. unutkanlik. eve kapanma, kalabalik icinde duramam intihar etme istegi yapabiliyor, bu sartlar altindan bir bazi kriterleri yerine getirme stresi eklenince isler daha kötü bir hal alabiliyor. ayrica bir cok is yeri hasta insanlari calistirmak istemiyor. herkes sizin kadar toleransli olmayabiliyor.
tabiki baski altinda olmadan b1 kursunu tamamlmak isterim ama bu basarbilme endisesi bile sorunlarimi iki kat artirtacak.
Merhabalar,
o zaman mülteci bir kişi olduğunuzu varsayıyorum. Bürokrasiden ne kastettiğinizi şimdi anlıyorum. Özellikle hizmetlerinizi Lageso tarafindan- üzerinden alıyorsanız.
Bu, uygun sağlık veya tıbbi bakım almayı daha da zorlaştırıyor.
Ancak mülteci statüsünden vatandaşlığa geçiş daha da zorlaşıyor. Ama ikamet durumunuz değiştiğinde bürokrasinin de iyiye doğru değiştiğini söyleyebilirim. Almanya'da (Türk vatandaşı olarak) yerleşme izni ve çalışma izni almış olsaydınız, pek çok engel ortadan kalkardı.
Bu, geçiş kartınız geçerli olduğu sürece geçerlidir.
Çalışabiliyorsanız, çalışmaya istekliyseniz ve Almanya'daki iş piyasasında blulunuyorsanız bunu alacaksınız.
Daha sonra kendinizi bir iş ilişkisi içinde bulmayı başarırsanız,
- vergi indirimleri,
- ek izin,
- işten çıkarılmaya karşı özel koruma gibi
dezavantajlara ilişkin tüm tazminatları alacak veya bunlara erişebileceksiniz. Ve bunlara da hakkınız var.
Türkiye'de askerlik hizmetini tamamlamışsanız (ya da tahliye olmuşsanız) pasaportunuzu 1, 2, 3, 5 ya da 10 yıl uzatmanızda herhangi bir zorluk yaşanmaz. Türk konsolosluklarında bu nispeten kolaydır.
Aşağıdaki cümleleri bizzat ben kendimden, size yöneltiyorum:
Engelli ve ben de sağlıklı olmayan biri olarak, size şunu söyleyebilirim:
Başarısızlık korkusu, başarılı olma baskısı, aksilikler, yeni başlangıçlar ve ayrımcılığın üstesinden gelmek için her gün karşılaşılan zorluklar bana yabancı değil. Özel, aile ve profesyonel günlük yaşamda. Hem kendi ortağimda/ailemde/Iş yerimde, gördüğümü, gecirdiğimi, bildiğimi, siz yaşamak istemeszsiniz.
Örneğin Almanca kursu b1'i alırsanız, sadece siz kazanabilirsiniz.
Bu kursun süresinde zarfında iş aramanıza gerek yoktur (kimse demez iş arayin diğe), kendinizi yalnızca kursa adayabilirsiniz. Sınavı geçemeseniz bile ne olacak ki?
Sınavı geçememiş olabilirsiniz, ancak vatandaşlık bile olmak olan istediğiniz, göçmenlik ülkesinin dili hakkında daha fazlasını öğrendiniz. Kimse bunu sizden alamaz.
Yoksa yeni Vatanınızın dilini bile mi bilmek istemiyormusunz?
Ve inanın bana, biz (siz ve ben) de hangi hastalıklara ve sakatlıklara sahip olduğumuzla değil, hâlâ yapmayı başardıklarımızla ve bu topluma bir şeyler vermeye istekli olduğumuz durumlarla ölçülüyoruz.
Bununla sadece işgücü piyasasındaki bir işi kastetmiyorum (bu onun sadece bir parçası).
Bir de çok önemli olan şey, örneğin başkaları gülümsediğinde kalbinizi dolduran, sorumluluğu üstlenen ve her zaman her şeyi başkalarına bırakmayan insanlar olduğu için şükreden gönüllülük çalışması.
Eğer biz bir şey vermezsek kendimizden - başkalarından ne bekliyebiliriz????
Umarım sizi biraz cesaretlendirebilmişimdir inşallah, ve kalkıp bir şeyler yapmanız için sizi motive edebilmişimdir.
"Bir şey" - her zaman "hiç yoktan" daha iyidir"...
Selamlarla
Veli
https://jumpshare.com/s/O9ytzrEjN9UCXqikXgS
engelli kisiler icin vatandasliga gecmek icin istenen belgelere ulastim, cok zorlu bir yol görünüyor, benim icin b1 sinavindan daha stresli olacagi gözüyor. simdi b1 almak ve kendi gecimimi saglamak daha stressiz ve kolay geliyor.
Merhabalar,
“Siz yine en az dirençle karşılaşacağın yolu seçmeye çalışiyorsunuz”!
Bunu kendiniz için çok kolaylaştırmaya deniyorsunuz.
Dili öğrenmek, onlara kendi yaşam standardınızı finanse etmekten daha stresli görünüyor.
Size bir sorum var:
Kendi yaşam standartlarınızı desteklemeye yetecek kadar para kazandıracak hangi işi yapmak isterdiniz/düsünüyorsunuz?
Yalnızsanız ve yalnız yaşıyorsanız en az ayda 1.350 civarında net kazanmanız gerekir.
(Örnek bir hesaplama) En azından yaklaşık olarak şu değerlere sahip olduğunuzu varsayıyorum:
700 € kira,
500 € Yaşam masrafları için
150 € telefon, elektrik, gaz ödemeniz gerekiyor veya ödemeniz gerekiyor en azindan.
Bakıma muhtaçsanız veya bakım ödeneği alıyorsanız, bu, bakımınız için gerekli olduğundan, gelir olarak sayılmaz.
Öte yandan Almanca bilginiz yok.
En azından İngilizce konuşabilir misin?
Almanya'da asgari ücret saat başına 12,50 Euro'dur.
Bu, 8 saat günde calismadan (100€)(haftada 5 gün (500€) x 4 hafta/ay boyunca 2.000€ brüt olacaktır.
O zaman brüt 2.000€'ya sahip olursunuz. Şanslıysanız, tek kişi olarak gelir vergisi sınıfı 1'e sahip olacaksınız ve belki 1.300 € - 1.400 € net elde edeceksiniz.
Nöbetler eşlik ediyorsa hasta veya engelliyiniz ne olacak?
Bu durumda tüm bunlara tahammül edecek bir işvereni bulmanın daha kolay olacağını mı düşünüyorsunuz?
Ayrıca bu durumda Türk kökenli işverenlerle sınırlı oluyorsunuz.
Kendi ufkunuzu sınırladığınızı düşünmüyor musunuz?
Tam zamanlı çalıştığınız için Almanca öğrenme fırsatınız, zamanınız ve enerjiniz neredeyse yok olur.
Milliyetini istediğiniz devlet için?
Calıstıgınız anda neredeyse hiç kimse kursun masraflarını ödemek istemez ve zor bulunur.
Şu anda bunu ücretsiz olarak yapabilirsiniz.
Aileniz varsa ya da kurmak istiyorsanız, masrafları kendi başına karşılamanız neredeyse imkansızdır.
Daha önce mesajlarımda da belirttiğim gibi, kendiniz için doğru kararı vermeniz ve ona göre hareket etmeniz için, parmaklarımı çapraz tutuyorum.
Eğer öncelikli olarak vatandaşlığa alınma taraftarıysanız, bunun için iletişime geçilecek doğru kişi olmadığım için sizden forumdaki diğer meslektaşlarımla iletişime geçmenizi rica ediyorum.
İyi şanlar